KURTULUŞ SAVAŞI (HAZIRLIK DÖNEMİ)
KUVA-Yİ MİLLİYE HAREKETİ
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın hemen arkasından itilâf Devletleri vatanımızı yer yer işgale başladılar.
Osmanlı Hükümeti, saltanat ve halifeliğin devamını sağlayabilmek için işgal devletlerine hoş görünmeye çalışıyor ve işgallere karşı etkin tedbir alamıyordu.
Bu tutum, milletimizin tepkisine yol açtı. Halk bir yandan mitingler yaparak haklı sesini yükseltirken, diğer yandan da direnme birliklerini kurmaya ve teşkilâtlanmaya başladı.
İşte, vatanı koruma ve bağımsız yaşama duygusunun eseri olarak ortaya çıkan bu teşkilâta Kuva-yi Milliye denir.
- Kuva-yı Milliye, düzenli bir ordu niteliğine sahip değildi. Eli silâh tutan herkesin katıldığı küçük silâhlı gruplardı. Her türlü ihtiyaçlarını halk karşılıyordu.
- Başlarına buyruk hareket ediyorlardı.
- Ortak düşünce, vatan topraklarını savunmak ve Türk Milleti'ni onuruyla yaşatmaktı.
- Kuva-yı Milliye, İzmir'in işgalinden sonra Yunanlılar'a karşı başarılı mücadele verdi. Düzenli ordunun kurulması için TBMM'ne zaman kazandırdı.
- İç ayaklanmaların bastırılmasında üstün hizmetler yaptı.
- İstanbul - Ankara yolunu açarak silâh, cephane, insan nakliyesini sağladı.
Türk Milleti'nin düşmana direnme azmini, şuurunu ve kurtuluş umudunu güçlendirdi. Güneyde Fransızlara karşı savaştı. Urfa ve Maraş'ı işgalden kurtardı. Antep'i uzun süre savundu.
1. Belli bir merkezden yönetilmiyorlardı.
2. Askerlik tekniğini yeterince bilmedikleri için düşmanın yurttan atılmasında yeterli olamıyorlardı.
3. Bu birliklerin, kendi ihtiyaçlarını karşılamak için halktan zorla para ve malzeme toplamaları zamanla huzursuzluklar* sebep olmaya başlamıştı.
Bu sebeplerle ilk defa Sivas Kongresi'nde Kuva-yi Milliye birlikleri arasında komuta birliği sağlanmasına karar verildi. Batı Cephesi Kuva-yi Milliye Genel Komutanlığına Ali Fuat Paşa atandı ise de başarılı ulunamadı.
4. TBMM'nin kurulması ile yeni Türk Devletinin de temelleri atılmış oluyordu. O halde devletin düzenli bir ordusu da olmalıydı.
- TBMM bu düşünceyle düzenli orduyu kurdu. Böylece Kuva-yi Milliye Hareketi sona erdi. Fakat Kuva-yi Milliye ruhu yaşamaya devam etti.
- Çerkez Ethem, yeni orduya girmek istemedi. Millî kuvvetlerle mücadeleye girişti. Yenilince de Yunanlılar tarafına geçti.
MUSTAFA KEMAL'İN SAMSUN'A ÇIKIŞI VE MİLLÎ ŞUURUN UYANIŞI (19 MAYIS 1919)
Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra Pontusçu Rumlar Samsun ve Trabzon çevresinde Türkler'e saldırmaya başladılar.
- Türkler'in kendilerini savunmalarını ise İngilizler, güvenliği bozma olarak değerlendirip, Osmanlı Hükümetinden, bu karışıklığın önlenmesini istediler. Maksatları bu bahaneyle Mondros Ateşkes Antlaşmasının 7. maddesi uyarınca buraları işgal etmekti.
Osmanlı Hükümeti, Samsun ve çevresindeki karışıklıkları önlemesi için Mustafa Kemal'i 9. Ordu Müfettişliğine atadı (30 Nisan 1919). Böylece hem Mustafa Kemal İstanbul'dan uzaklaştırılmış hem de Samsun ve çevresindeki karışıklıklar önlenmiş olacaktı.
Mustafa Kemal, İzmir'in işgalinden bir gün sonra 16 Mayıs 1919 da İstanbul'dan ayrıldı. 19 Mayıs 1919 da Samsun'a ulaştı. Millî kurtuluş mücadelesinin, milletin gücü ile başarılabileceği inancıyla ve "Ya İstiklâl, ya ölüm" parolasıyla çalışmalarına başladı.
- Havza Genelgesini yayımlayarak, henüz dağıtılmamış ordu birliklerinden, ordunun dağıtılmamasını ve silâhların teslim edilmemesini duyurdu.
- Mitingler yapılarak işgallerin kınanmasını istedi.
- Havza'da bir miting yapılarak, her türlü saldırıya silâhla karşı koyma yemini edildi.
- Millî şuuru uyandırarak, millî bir teşkilât kurmayı,
İşgaller karşısında alevlenen millî heyecanı vatanın her tarafına yaymayı düşünüyordu.
- Türk Milleti'ni ortak amaç etrafında birleştirmeden savaşı başlatmadı. Bağımsızlığımızın kazanılmasında en büyük etkenin, Türk Milleti'nin tarihten gelen güçlükler karşısında birlik olma duygusu olduğunu çok iyi biliyordu.
İŞGALLERE KARŞI İLK DİRENİŞ
Güney Cephesinde Fransızlar'a karşı, Dörtyol'da (19 Aralık 1918) başladı. Batı Cephesinde, Yunanlılar'a karşı, İzmir'de başladı. Daha sonra Ayvalık, Bergama, Soma, Aydın, Nazilli ve Ödemiş'te oldu.
Ödemiş savaşı "İlk Kurşun Savaşı" olarak bilinir.
Bu direniş hareketleri, millî şuuru ve düşmana, karşı koyma azmini güçlendirmiştir.
AMASYA GENELGESİ VE ÖNEMİ (22 Haziran 1919)
- Kendi bölgelerini, itilâf devletlerinin işgallerinden korumaya çalışan cemiyetleri bir çatı altında toplamak gerekiyordu. Bunu gerçekleştirmek için milletin içinden doğan millî bir kurula ihtiyaç vardı.
Mustafa Kemal, millî bir kurul oluşturmak düşüncesini, Havza Genelgesiyle komutan ve valilere bildirmiş ve teşkilatlanma çalışmalarını başlatmıştı.
Amasya Genelgesiyle de:
- Vatanın içinde bulunduğu durumu İstanbul Hükümetinin tutumunu
- Bu durumdan nasıl kurtulabileceğimizi ve neler yapılması gerektiğini belirtmişti.
1- Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir.
2- İstanbul Hükümeti, sorumluluğunun gereklerini yerine getirememektedir. Bu hal milletimizi yok durumuna düşürüyor.
3- Milletin İstiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
4- Milletin durumunu ve davranışını göz önünde tutmak, haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için her türlü etki ve denetimden kurtulmuş millî bir kurulun varlığı gereklidir.
5- Anadolu'nun her yönden en güvenli yeri olan Sivas'ta millî bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır.
6- Bunun için illerin her sancağından halkın güvenini kazanmış üç delegenin hemen yola çıkarılması gerekmektedir.
7- Her ihtimale karşı durum gizli tutulmalıdır.
-Kurtuluş Savaşı için atılmış ilk önemli
adımdır.
-Kurtuluş Savaşı'nın ilk defa gerekçesi, amacı ve yöntemi belirtilmiştir.
- Türk Milleti'ne egemenliği eline alması konusunda bir çağrıdır.
Mustafa Kemal, yeni bir meclis ve hükümet, daha doğrusu yeni bir devlet kurmayı amaçlıyordu.
Artık millet yönetilmeyecek, yönetecekti. Mustafa Kemal, İstanbul, Anadolu'ya egemen değil, bağlı olmak zorundadır, diyordu.
NOT: Bu genelgeyle, Türk Milletinin önüne iki hedef konulmuştur:
1- Bağımsızlık
2- Egemenlik
İstanbul Hükümeti ve işgal güçleri Mustafa Kemal'in bu çalışmalarından rahatsız oldu. İşgal güçlerinin de baskısı ile Mustafa kemal İstanbul'a çağrıldı. Dönmeyince görevinden alınmaya karar verildi. Bunun üzerine Mustafa Kemal de 8/9 temmuz 1919
gecesi görevinden ve askerlik mesleğinden istifa ederek mücadelesine devam etti.
ERZURUM KONGRESİ
(23 Temmuz - 7 Ağustos 1919)
Mondros Ateşkes Antlaşmasına göre, Doğu Anadolu'daki Sivas, Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır, Harput illerinde bir karışıklık çıkarsa, buralar işgal edilebilecekti. Amaç Doğu Anadolu'da Ermeniler'e yurt sağlamaktı.
Doğu Anadolu Halkı buna meydan vermemek ve haklarını savunabilmek için Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyetini kurdu. Bu cemiyet, alınması gerekli tedbirleri görüşmek üzere Erzurum Kongresini topladı.
Mustafa Kemal de kongreye katıldı ve kongre başkanlığına seçildi. Yaptığı konuşmada:
Gücünü millî iradeden alacak bir hükümetin kurulmasını, ilk çalışma hedefi olarak gösterdi.
1. Millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı, Osmanlı Hükümetinin dağılması halinde millet, hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir.
3. Vatanın ve İstiklâlin korunmasına Osmanlı Hükümetinin gücü yetmediği takdirde, amacı gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümetin üyeleri millî kongre tarafından seçilecektir. Kongre toplanmamışsa bu seçimi Temsil Heyeti yapacaktır.
4. Kuva-yi Milliyeyi âmil ve millî iradeyi hakim kılmak esastır.
5. Azınlıklara siyasî hâkimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozucu haklar verilemez.
6. Manda ve himaye kabul edilemez.
7. Mebuslar Meclisinin derhal toplanmasını ve hükümet işlerinin meclis denetiminde yürütülmesini sağlamak için çalışılacaktır.
- Kongre, Mustafa Kemal Başkanlığında 9 kişilik bir Temsil Heyeti seçti.
Amacı ve toplanış şekli bakımından bölgesel; verdiği kararların vatanın bütününü ilgilendirmesi bakımından millî bir kongredir.
Yeni bir devletin kurulma düşüncesi belirmiştir.
- Millî egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirileceğine karar verilmiştir.
Millî mücadelenin esas programını hazırlamıştır.
Millî bir hükümet kurmak ve millî egemenliği gerçekleştirmek fikri ilk defa açıkça ortaya konmuştur. Temsil Heyeti bu amaçla oluşturulmuştur.
SİVAS KONGRESİ (4-11 Eylül 1919)/
- Amasya Genelgesiyle, Sivas'ta bir kongrenin toplanması istenmişti.
İstanbul Hükümeti bu kongrenin toplanmasını engellemeye çalıştı. Mustafa Kemal'in tutuklanması emrini verdi, itilâf Devletleri de aynı çabayı gösterdi. Fakat engelleyemediler. Kongre toplandı ve başkanlığına da Mustafa Kemal seçildi.
- Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının nasıl sağlanacağı konusu ele alındı. Bu konuda Erzurum Kongresinde alınan kararlar aynen kabul edildi.
Vatanın parçalanmasını önlemek için kurulmuş olan bütün millî cemiyetler "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirildi.
- Bu cemiyet adına söz söyleme ve iş görmeye yetkili Temsil Heyeti seçildi. Başkanlığına da Mustafa Kemal getirildi. Mustafa Kemal, İstanbul'da yasal bir hükümet kuruluncaya kadar Anadolu ile İstanbul’un resmî haberleşmesinin kesilmesini ve hükümet işleri için yazışmaların Sivas'taki Temsil Heyeti ile yapılmasını istedi. Damat Ferit Paşa istifa etti.
Mustafa Kemal'in, Amasya Genelgesini yayımladığı sırada söylediği "İstanbul, Anadolu'ya egemen değil, bağlı olacaktır, sözü gerçekleşti.
Amacı, toplanış şekli ve kararları bakımından millî bir kongredir. Vatanın bütününü korumak ve bütünlüğünü sağlamak amacı taşır. Millî Cemiyetlerin birleştirilmesiyle, kuvvetlerin bir merkezden ve aynı amaca yönlendirilmesi sağlanmıştır.
- Ali Fuat Paşa'yı, Batı Anadolu Kuva-yi Milliye komutanlığına getirmekle, yürütme yetkisini kullandığını göstermiştir.
- Manda ve himaye kesinlikle reddedilmiştir. TBMM'nin kuruluşuna yönelik gelişmeleri hızlandırmıştır.
Padişah, baskı yoluyla M. Kemâl'i durduramayacağını anlayarak, O'na yaklaşma gereği duydu. Damat Ferit Hükümeti istifa ederek, Ali Rıza Paşa Hükümeti kuruldu.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20-22 Ekim 1919)
Damat Ferit Paşa'nın yerine getirilen Ali Rıza Paşa, Temsil Heyeti ile görüşmek üzere Bahriye Nazırı Salih Paşa'yı görevlendirdi.
Mustafa Kemal ve Rauf Bey'in de bulunduğu bu görüşmelerde alınan kararlar:
1. Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı korunacaktır.
2. Müslüman olmayan topluluklara siyasî egemenlik ve sosyal dengemizi bozacak nitelikte haklar verilmeyecektir.
3. İstanbul Hükümeti Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk cemiyetini tanıyacaktır.
4. Osmanlı Mebuslar Meclisi Anadolu'da, İstanbul Hükümetinin uygun göreceği güvenilir bir yerde toplanacaktır.
İstanbul Hükümeti, Amasya görüşmesine temsilci göndermekle, Temsil Heyetinin hukukî varlığını kabul etmiş oluyordu.
NOT: İstanbul Hükümeti yukarıda alınan kararlardan sadece Mebuslar Meclisi'nin toplanmasını kabul etti._
MUSTAFA KEMAL VE TEMSİL HEYETİNİN ANKARA'YA GELİŞİ (27 Aralık 1919)
Mustafa Kemal, gelişmeleri yakından izleyebilmek için Temsil Heyeti ile birlikte Ankara'ya geldi. Çünkü:
- Ankara, ulaşım ve haberleşme bakımından İstanbul ve diğer şehirlere ve Batı Cephesine yakın idi. Aynı zamanda güvenlikli bir konuma sahipti. Henüz işgale uğramamıştı.
OSMANLI MEBUSLAR MECLİSİ VE MİSAK-I MİLLÎ (28 Ocak 1920)
- Padişah Vahdettin, Mondros Ateşkes Antlaşmasının uygulamaya konulduğu, günlerde Mebuslar Meclisi'ni kapatmıştı.
- Amasya Görüşmelerinde ise yeniden açılması kararlaştırılmıştı.
İşgal devletlerine göre, yeniden toplanacak meclis savaş kararı vermeye cesaret edemezdi. Olsa, olsa barış isterdi. O da işgal devletlerinin işine yarardı. Bu düşünceyle seçimlere karışmadılar. Seçimler 1919 yılı Kasım ayında tamamlandı.
Mustafa Kemal seçilen bir kısım Mebuslarla Ankara'da görüştü. Misak-ı Milli'nin esasları kararlaştırıldı. Mebuslar Meclisi 12 Ocak 1920 de İstanbul'da toplandı. Temsil Heyeti tarafları Mebuslar, Felah-ı Vatan grubunu oluşturdular. Bu grubun, vatanın bütünlüğünü koruma amacına yönelik istekleri, Mebuslar Meclisi tarafından kabul edilerek Millî Ant biçiminde ilân edildi (28 Ocak 1920)
1. Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalandığı sırada Türk askerlerinin koruduğu Türk
vatanının tümü, ayrılık kabul etmez bir bütündür.
2. Kendi istekleri ile ana vatana katılmış olan Kars, Ardahan ve Artvin'de gerekirse gene halkın oyuna başvurulabilir.
3. Batı Trakya'nın durumunun tespitinde halkın oyuna başvurulmalıdır.
4. İstanbul’un güvenliği sağlandıktan sonra Boğazların dünya ticaretine ve ulaşımına açılması da, bizimle birlikte ilgili devletlerin verecekleri karar geçerli olmalıdır.
5. Azınlıkların hakları, komşu ülkelerdeki Müslüman halkın da aynı haktan yararlanmaları şartı ile kabul edilecektir.
6. Millî ve ekonomik gelişmemizi engelleyen siyasî, malî ve adlî sınırlamalar (kapitülâsyon) kaldırılmalıdır.
- Erzurum ve Sivas Kongreleri kararları kabul edilmiştir.
- Türk vatanının bugünkü sınırları tespit edilmiştir.
- Böylece Kurtuluş Savaşı'nın dayandırılacağı ilkeler açıkça ortaya konmuştur.
- Amasya görüşmelerinden sonra millî mücadeleye meşruluk kazandıran ikinci, fakat daha önemli belgedir.
- M. Kemal'in düşünceleri, Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından da kabul edilmiştir.
İSTANBUL'UN İŞGALİ (16 Mart 1920)
Misak-ı Milli kararlarını beklentilerine aykırı bulan itilâf Devletleri:
- İstanbul’u resmen işgal ettiler.
- Mebuslar Meclisi'ni basarak, Temsil Heyeti'nin görüşleri doğrultusunda çalışan Mebusları tutukladılar. Bazıları Anadolu'ya kaçtılar.
- Anadolu'da sürdürülen millî mücadeleden vazgeçilmezse, İstanbul’u tamamen alacaklarını ilân ettiler.
- Vahdettin, Mebuslar Meclisini kapattı. (11 Nisan 1920)
- Ali Rıza Paşa, Hükümet Başkanlığından istifa etti. Salih Paşa Hükümeti kuruldu. O da istifa etti ve yerine tekrar Damat Ferit Paşa geçti.
Mustafa Kemal bu olay üzerine:
1. Durumu vatanın her tarafına duyurdu ve protesto etti.
2. İstanbul ile telgraf ve telefon haberleşmesinin kesilmesini istedi.
3. İstanbul'daki tutuklamalara karşı, Anadolu'daki İtilâf Devletleri subaylarının tutuklanmasını istedi.
4. İşgal güçlerinin İstanbul ve Adana'dan Anadolu'ya yapacakları sevkıyata engel olmak için Geyve ve Ulukışla demiryollarını tahrip ettirdi.
5. Anadolu'dan İstanbul'a her türlü malî kaynak gönderimini durdurdu.
- TBMM'nin açılmasına imkân hazırladı.
- Osmanlı Saltanatının bir nevi sonu oldu. Çünkü, TBMM, aldığı bir kararla 16 Mart 1920 tarihini, Osmanlı Devleti'nin sona erdiği gün olarak kabul etti.
TÜRKİYE BÜYÜK MiLLET MECLİSİNİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)
- İstanbul’un işgali ve Mebuslar Meclisi'nin kapatılması üzerine Mustafa Kemal, Temsil Heyeti adına yayımladığı bir emirle, Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını duyurdu.
- Seçimler yapıldı. Seçilen milletvekilleri ile İstanbul’dan kaçabilen milletvekilleri Ankara'da toplandı ve TBMM açıldı.
- M. Kemal, şu hususları bir önergeyle TBMM'ne sundu.
1. Hükümet kurmak zorunludur.
2. Geçici olduğu bildirilerek bir hükümet baş-
kanı tanımak ya da bir padişah vekili ortaya çıkarmak uygun değildir.
3. Mecliste yoğunlaşan millî iradenin, vatanın alın yazısına doğrudan doğruya el koymasını kabul etmek temel ilkedir.
4. TBMM'nin üstünde bir güç yoktur.
5. TBMM, yasama ve yürütme yetkilerini ken-
dinde toplamıştır.
6. Meclisten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir kurul, hükümet işlerine bakar. Meclis başkanı, bu kurulun da başkanıdır.
7. Padişah, baskı ve zordan kurtulduğu za-
man, Meclis'in düzenleyeceği yasal ilkeler içinde yerini alır. TBMM bu önergeyi kabul etti.
- Böylece millet egemenliğine dayanan yeni Türk Devletinin temelleri atılmış oldu.
- Yönetimde millet söz sahibi olduğu için devletin adı da "Cumhuriyet" olmalıydı. Fakat kurtuluş savaşımız devam ediyordu. Cumhuriyetin önemini kavrayamayanlar, toplumda huzursuzluğa sebep olabilirdi. Bu sebeple Cumhuriyet adının verilmesi daha sonraya bırakıldı.
- TBMM'nin açılışından bir gün sonra meclis başkanlığına seçilen Mustafa Kemal, durumu Avrupa Devletlerine bildirdi, İstanbul Hükümeti ile yaptıkları ve yapacakları antlaşmaların TBMM tarafından tanınmayacağını duyurdu.
- 3 Mayıs 1920 de TBMM Hükümeti kuruldu.
- 20 Ocak 1921 de ilk Anayasa hazırlandı.
TBMM'nin İlk Anayasası olan Teşkilat-I Esasi’ye göre;
1. En üstün güç olan egemenlik doğrudan doğruya milletindir. Önceki Anayasalarda egemenlik Osmanlı Hanedanına aitti.
2. Kuvvetler birliği esası kabul edildi. Yasama ve yürütme yetkisi TBMM'ne aitti.
3. Meclis başkanı aynı zamanda hükümet başkanıydı.
NOT: Meclis hükümeti sistemi uygulanmıştır. Cumhuriyetin ilânı ile kabine sistemine (Cumhuriyet hükümetleri) geçilmiştir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NE KARŞI İSTANBUL HÜKÜMETİNİN TUTUMU VE AYAKLANMALAR
Bu sıralarda Damat Ferit Paşa yeniden sadrazam olmuştu. TBMM'nin açılmasını istemiyordu. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yürüttükleri mücadelenin yanlış olduğunu savunuyordu.
Mustafa Kemal hakkında idam kararı çıkardılar.
Halkın dinî duyguları istismar edilerek bir takım isyanlar çıkartıldı. • Bu ayaklanmaları işgalci devletler de destekledi. Amaçları TBMM’Yİ ortadan kaldırmaktı.
1- İSTANBUL HÜKÜMETİNİN ÇIKARTIĞI AYAKLANMALAR
a) Ahmet Anzavur Ayaklanması
b) Millî kuvvetleri yok etmek için Kuva-yi inzibatiye (Halife Ordusu) adıyla yeni bir ordu kuruldu. Bu ordu, Kuva-yi Milliye birliklerine saldırdı ise de püskürtüldü.
2- İSTANBUL HÜKÜMETİ İLE İŞGALCİ GÜÇLERİN BİRLİKTE ÇIKARTTIĞI AYAKLANMALAR
a) Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı ayaklanması
b) Konya ayaklanması
c) Afyon ayaklanması
d) Millî aşireti ayaklanması (Urfa)
e) Yozgat ayaklanması
3- AZINLIKLARIN ÇIKARTTIĞI AYAKLANMALAR
a) Pontus Rum Ayaklanması
b) Ermeni intikamcıları
4- KUVA-Yİ MİLLİYE YANLISI OLUP, SONRADAN AYAKLANANLAR
a) Çerkez Ethem ayaklanması
b) Demirci Mehmet Efe ayaklanması
TBMM'NİN BU AYAKLANMALARI ÖNLEMEK İÇİN ALDIĞI ÖNLEMLER
Damat Ferit Paşa vatan haini ilân edildi. Hiyanet-i Vataniye kanunu çıkarıldı ve İstiklâl Mahkemeleri kuruldu.
- İstanbul Hükümeti ile haberleşmeler kesildi.
- TBMM'ye karşı çıkanlar cezalandırıldı ve TBMM'nin otoritesi sağlandı.
Ankara Müftüsü tarafından fetva yayınlandı.
- Kuva-yı Milliye Birliklerinin bu isyanların bastırılmasında büyük faydaları oldu.
SEVR ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)
- İtilâf Devletleri, l. Dünya Savaşı sonunda, Osmanlı Devletine kabul ettirmeyi düşündükleri esasları İtalya'nın San-Remo kentinde belirlemişlerdi. Bu esaslar Osmanlı Saltanat Şurası'nda incelendi. Rıza Paşa'dan başka hepsi de antlaşma şartlarını kabul etti. Sonra da Paris'in Sevr mahallesinde Damat Ferit Paşa tarafından antlaşma metni imzalandı.
1. İstanbul, Osmanlı Devletinin başkenti olarak kalacak, fakat Osmanlı Devleti azınlıkların haklarını gözetmezse İstanbul, Türklerin elinden alınacaktı.
2. Boğazlar, her zaman bütün devletlerin gemilerine açık bulundurulacak ve "Boğazlar Komisyonu" nün idaresinde bulunacak.
3. Doğu Anadolu'da Kürdistan ve Ermenistan devletleri kurulacak.
4. İzmir dahil, Ege bölgesinin büyük bir bölümü ile Midye - Büyük çekmece çizgisinin batısında kalan bütün Trakya, Yunanlılar'a verilecek.
5. Antalya ve Konya yöresi, İtalyanlara verilecek.
6. Adana, Malatya ve Sivas dolaylarını birleştiren bölgeler ile Suriye Fransızlar'a verilecek.
7. Arabistan ve Irak, İngilizlere verilecek.
8. Askerlikte, mecburi hizmet olmayacak. Elli
bin kişilik bir ordu bulundurulacak. Bu ordunun, Tank ağır makineli tüfek, top ve uçağı olmayacak.
9. Azınlıklara geniş haklar verilecek. Müslüman milletlerden de azınlık ihdas edilecek.
10. Kapütilâsyonlardan da bütün devletler yararlanacak.
- Türk Milletine yaşama hakkı tanımayan ve Türk vatanının parçalanmasını öngören bir antlaşmadır.
Müslüman azınlıklar ihdası ile Türk milletinin de parçalanması plânlanmıştır.
- TBMM bu antlaşmayı tanımadı. Çünkü, Antlaşmayı kendisi değil, İstanbul Hükümeti imzalamıştı. Mustafa Kemal-TBMM Başkanı olur olmaz bu konuda gerekli duyuruyu yapmıştı. Ayrıca, Türk milletini yok sayan, Türk vatanının parçalanmasını öngören bu antlaşma kabul edilemezdi.
- Sevr Antlaşması yürürlüğe girememiştir.
- İmzalayan ve onaylayanlar vatan haini kabul edildi.
1. Mondros Ateşkes Antlaşmasının hemen arkasından itilâf devletleri vatanımızı yer yer işgale başladılar.
İşte bu nedenle, vatanı koruma ve bağımsız yaşama duygusunun eseri olarak ortaya çıkan örgüt aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kuva-yı Milliye
B) Kuva-yı Seyyare
C) Kuva-yı inzibatiye
D) Tekallifi Milliye
2. Kuva-yı Milliye birlikleri arasında komuta birliği sağlanamaması vatanın kurtarılmasını geciktiriyordu. Bundan dolayı TBMM aşağıdaki hangi önlemi almıştır?
A) Ali Fuat Paşayı Batı cephesi komutanlığına atamak
B) Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri kurmak
C) Düzenli bir ordu kurmak
D) Mitingler yapmak
3. Mustafa Kemal'e, hem O'nu İstanbul’dan uzaklaştırmak, hem de Samsun ve çevresindeki karışıklıkları önlemek amacıyla aşağıdaki görevlerden hangisi verilmiştir?
A) Yıldırım Orduları Komutanlığı
B) 9. Ordu müfettişliği
C) Başkomutanlık yetkisi
D) Hareket Ordusu komutanlığı
4. Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra, vatanın bütünlüğüne ve milletin bağımsızlığına kavuşması için yapılan ilk çağrı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Amasya Genelgesi
B) Amasya Görüşmesi
C) Sivas Kongresi
D) Havza Genelgesi
5. Yunanlılara karşı batıda oluşturulan "Batı Cephesi’nin oluşumu aşağıdakilerden hangisinin sonucunda gerçekleşmiştir?
A) Balıkesir - Alaşehir Kongreleri
B) Havza - Amasya Genelgeleri
C) Erzurum - Sivas Kongreleri
D) Amasya Genelgesi - Amasya Görüşmesi
6. Amasya Genelgesi'nin Kurtuluş Savaşımız içindeki en önemli yeri; savaşın amaç, gerekçe ve yöntemini belirtmesidir.
Amasya Genelgesi'nde Kurtuluş Savaşının yöntemi nasıl açıklanmıştır?
A) Ulusun bağımsızlığını ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.
B) Sivas'ta ulusal bir kongre toplanacaktır.
C) Ulusal bir kurulun varlığı gereklidir.
D) Ulusun bağımsızlığı, vatanın bütünlüğü tehlikededir.
7. işgallere karşı bulundukları yörelerin haklarını koruyan milli cemiyetler Sivas Kongresi'nde birleştirildi. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adını aldı.
Eğer bu birleşme yapılmasaydı, Türk ulusu aşağıdaki sonuçların hangisi ile karşılaşabilirdi?
A) Vatan savunması daha kolay yapılabilirdi.
B) En güçlü cemiyet diğerlerine egemen olurdu.
C) Yurdumuz, Anadolu Selçuklu Devleti gibi parçalanırdı.
D) Manda yönetimi ile kurtuluş sağlanırdı.
8. Tarihçiler, Erzurum Kongresi'nin toplamış açısından yöresel fakat kararları açısından ulusal olduğunu söylerler.
Kararlarının ulusal olduğu aşağıdaki açıklamaların hangisi ile anlaşılır?
A) Alınan kararların padişah yönetimini eleştirmesi
B) Alınan kararların sadece Doğu Anadolu'yu değil bütün Türkiye'yi kurtarmayı amaçlaması
C) Alınan kararların işgalci devletlere bildiri özelliği taşıması
D) Alınan kararların sadece Doğu Anadolu Bölgesi'nde geçerli olması
9. Temsil Kurulu ile İstanbul hükümeti arasındaki |jk uzlaşma nerede olmuştur?
A) Damat Ferit Paşa'nın görevden ayrılması
B) Amasya görüşmelerinin yapılması
C) Sivas Kongresi kararlarının yayınlanması
D) işgallere karşı yurdun birlikte savunulması
10. Anadolu'nun her yönden en güvenli yeri olan Sivas'ta millî bir kongrenin toplanmasına ilk defa nerede kararlaştırılmıştır?
A) Havza Genelgesinde
B) Balıkesir - Alaşehir Kongrelerinde
C) Erzurum Kongresinde O) Amasya Genelgesinde
11. İstanbul hükümeti ile Temsil Kurulu arasında 20 - 22 Ekim 1919 tarihleri arasında yapılan Amasya görüşmelerinin önemini aşağıdaki hangi seçenek en doğru şekilde açıklar?
A) Temsil Kurulu gücünü göstermiştir.
B) İstanbul hükümeti Temsil Kurulunun hukukî varlığını tanımıştır.
C) Temsil Kurulu, İstanbul hükümetine baskı yapmıştır.
O) Mustafa Kemal'in tutuklanma emri kaldırılmıştır.
12. Son Osmanlı Meclisi, Erzurum ve Sivas Kongrelerindeki kararları vatan sınırlarını belirleyen belge (Misak-ı Milli) olarak kabul etmiştir.
itilaf devletleri ise bu karar üzerine Osmanlı Meclisini kapatmıştır.
Osmanlı Meclisi'nin dağıtılıp kapatılması aşağıdaki oluşumlardan hangisini hızlandırmıştır?
A) Kuva-yi Milliye'nin güçlenmesini
B) TBMM'nin Ankara'da açılmasını
C) Milli Cemiyetlerin birleşmesini
ö) Kurtuluş Savaşı'nın başlamasını
13. Misak-ı Milli'ye İtilâf devletlerinin gösterdiği tepki ne olmuştur?
A) Kararları kabul etmişlerdir.
B) Kararların geri alınması istenmiştir.
C) İstanbul resmen işgal edilmiştir. ö) Mustafa Kemal tutuklanmıştır.
14. Mustafa Kemal'in 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara'ya gelmesinin nedenleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Ankara'nın daha güvenli olması
B) Ulaşım ağının yeterli olması
C) İstanbul'a yakın olması
O) İstanbul hükümetine bağlı olmadığını göstermek
15. l. İstanbul Hükümeti üzerine aldığı görevi
yerini getirememektedir.
II. Milletin sesini ve haklılığını Dünyaya duyuracak milli bir kuruluşa ihtiyaç vardır. Yukarıda Amasya Genelgesi'nin iki maddesi verilmiştir.
Bu iki maddeye göre aşağıdakilerden hangisi amaçlanmaktadır?
A) Laik bir devlet düzeni
B) Kuva-yi Milli'ye birliklerinin yaygınlaştırılması
C) Halifelik makamının kaldırılması
D) Bağımsız, milli bir hükümet kurulması
16. Erzurum Kongresi'nde manda ve himayenin kabul edilmeyeceği söylenmiş ve karşı çıkılmıştır.
Manda ve himayenin kabul edilmesi durumunda aşağıdakilerden hangisi tehlikeye girerdi?
A) Vatanın bütünlüğü
B) Ülkenin ekonomik zenginlikleri
C) Ulusal bağımsızlık
O) Düzenli ordunun kurulması
17. Sevr Antlaşması Türk milletine yok eden ve Türk vatanını parçalayan bir antlaşmadır. Bu antlaşmaya göre İstanbul Osmanlı Devleti'nin başkenti olarak kalacaktı.
itilaf Devletleri İstanbul'un Türklerin elinden alınabileceğini de şartlara bağlıyorlardı. İstanbul aşağıdaki şartların hangisi yerine getirilmezse Türklerin elinden alınacaktı?
A) Kapitülasyonların kaldırılması halinde
B) Osmanlı Devleti'nin antlaşma hükümlerine uymaması durumunda
C) Bazı devletlere yeni kapitülasyon hakkı verilmesi
D) İstanbul'daki asker sayısının azaltılması
18. itilaf Devletleri Doğu Anadolu'da bağımsız Ermenistan ve Kürdistan Devletleri kurulmasını istiyorlardı.
Aşağıdakilerden hangisi bu konudaki amaçlarından biri sayılamaz?
A) Sovyet Rusya'nın Akdeniz'e inmesini önlemek
B) Anadolu Türklüğünü, Orta Asya Türkleri ile ilişkisini keserek yok etmek
C) Anadolu'daki Türkleri Ermeni ve Kürt saldırılarından korumak
D) Kendilerine bağlı Ermeni ve Kürt devletleri ile Sovyet Rusya'yı ve Orta doğu ülkelerini kontrol edebilmek
1. l. Dünya Savaşından sonra imzalanan antlaşmalardan yürürlüğe konulmayan tek antlaşma Sevr'dir.
Bu antlaşmanın yürürlüğe girmemesinin en önemli nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Padişahın antlaşmayı benimsememesi
B) TBMM'nin bu antlaşmayı, kabul etmemesi
C) Gizli olarak yapılması
D) Wilson ilkeleriyle bağdaşmaması
2. Son Osmanlı Mebusan Meclisinin Misak-ı Millî kararlarını alması İstanbul'un işgaline neden olmuştur. İstanbul'un işgalinin aşağıdakilerden hangisine sebep olduğu söylenebilir?
A) Ankara'da TBMM'nin açılmasına
B) Padişahın güçlenmesine
C) Sevr'in Türk milletince kabul edilmesine
D) İtilâf devletlerinin TBMM'yi tanımalarına
3. TBMM ilk açılışında "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir." ve "TBMM'nin üstünde bir güç yoktur." ilkelerini kabul etmiştir.
Bu ilkelerle aşağıdakilerden hangisinin etkisi yok edilmek istenilmiştir?
A) Halifelik makamının
B) Osmanlı padişahlığının
C) itilaf devletlerinin
D) İsyancı güçlerin
4. l. TBMM'nin aldığı aşağıdaki kararlardan hangisi yeni bir devlet kurmaya doğru gidildiğinin göstergesi değildir?
A) Hükümet kurmak gereklidir.
B) Ulusal iradeyi meclise egemen kılmak esastır.
C) Yasama ve yürütme mecliste toplanmıştır.
D) İşgallere karşı çıkılacaktır.
5. Aşağıdakilerden hangisi TBMM'ye karşı Anadolu'da çıkan isyanların nedenlerinden biri değildir?
A) Halkın din duygularının kışkırtılması
B) Osmanlı yönetiminin, halkın Mustafa Kemal'in etrafında toplanmasına engel olmak istemesi
C) Mustafa Kemal'in asi sayılması ö) İstiklâl Mahkemelerinin kurulması
6. Sivas Kongresi'nde vatanın parçalanmasını önlemek için kurulmuş olan bütün millî cemiyetler "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirildi.
Aynı kongre sonunda bu cemiyet adına söz söyleme ve iş görmeye yetkili bir kurul da oluşturuldu.
Bu kurul, aşağıdakilerden hangisidir?
A) TBMM
B) Temsil Heyeti
C) Mebusan Meclisi
D) Felah-ı Vatan Grubu
7. Aşağıdaki ayaklanmalardan hangisi İstanbul yönetimince halkın din duygularının kullanılması sonucu çıkan ayaklanma değildir?
A) Bolu - Düzce - Hendek Ayaklanmaları
B) Yozgat Ayaklanması
C) Çerkez Ethem Ayaklanması
D) Konya Ayaklanması
8. Aşağıdakilerden hangisi, ilk TBMM'nin kuruluş amaçları arasında yer almamıştır?
A) Ulusal birliği gerçekleştirme
B) Düzenli bir ordu kurma
C) Vatanı düşmanlardan kurtarma
D) Halifeliği kaldırma
9. İlk TBMM'de hem TBMM üyeleri hem de Osmanlı Mebusan Meclisi üyeleri vardı. Bunun nedeni nedir?
A) Ulusal iradeye ters düşmemek
B) Mecliste çok üye bulundurmak
C) Deneyimli diplomatların da meclise katılmasını sağlamak
ö) Seçilmiş milletvekillerinden yararlanmak
10. İlk TBMM Cumhuriyet ilanı edilene kadar hem yasa çıkarmış hem kurduğu hükümetle yasaları uygulanmış hemde milletvekillerinin görev aldığı istiklal Mahkemeleriyle yargı görevini yerine getirmiştir.
TBMM'nin bu güzelliğini aşağıdakilerin hangisi ile açıklayabiliriz?
A) Kuvvetler ayrılığı ilkesi
B) TBMM'nin üstünde güç olmayışı
C) Düzenli ordunun önemi
D) Kuvvetler birliği ilkesi
11. TBMM açıldıktan sonra, O'na karşı Anadolu'nun çeşitli yerlerinde isyanlar çıkarılmıştır. Bu isyanların temel amacı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anadolu'da Amerikan mandasını egemen kılmak
B) Mustafa Kemal'i görevden uzaklaştırmak
C) TBMM'nin İstanbul'da toplanmasını sağlamak
D) TBMM'nin otorite ve gücünü zayıflatmak, çalışamaz hale getirmek
12. Aşağıdakilerden hangisi TBMM'nin ayaklanmaları önlemek için aldığı tedbirlerden değildir?
A) Osmanlı yönetiminin yapacağı işlemler geçersiz sayılmıştır.
B) Osmanlı yönetimiyle işbirliği yapmıştır.
C) Şeyhülislâmın fetvasına karşı fetva yayınlamıştır.
D) İstiklâl Mahkemeleri kurulmuştur.
13. TBMM'nin açılışından 6 gün sonra 29 Nisan 1920'de Hiyanet-i Vataniye Kanunu çıkarmasının nedeni nedir?
A) Siyasî gücünü göstermek
B) Osmanlı yönetimini yıkmak
C) Halifeliği kaldırmak
D) Ayaklanmaları bastırmak
14. TBMM açıldıktan sonra, Türk halkı birçok ayaklanmalar çıkarmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bu ayaklanmaların çıkış nedenlerinden biri olamaz?
A) TBMM'yi yıkıp yeni bir devlet kurmak
B) Padişahın kışkırtması
C) İtilâf devletlerinin boğazları egemenlikleri altında tutmak istemesi
D) Mustafa Kemal'in gıyaben yargılanarak ölüm cezasına çarptırılması
15. Aşağıda verilenlerden hangisi l. TBMM'nin kuruluş amaçlarından biri olarak kabul edilemez?
A) Ulusal egemenliği sağlamak
B) İşgalci düşmanları yurttan atmak
C) İşgal ordularını ve padişah hükümetini denetlemek
D) Yeni bir hükümet kurmak
16. Osmanlı yönetimi tarafından Kuva-yi Milliyeyi yok etmek amacıyla oluşturulan ordu hangisidir?
A) Ahmet Anzavur ordusu
B) Çerkez Ethem kuvvetleri
C) Kuva-yi İnzibatiye ordusu
D) Millî Aşiret kuvvetleri
17. TBMM tarafından düzenli ordunun oluşturulmasının nedenleri arasında hangisi yoktur?
A) Kuva-yi Milliye’nin Yunan Ordusunu durduramaması
B) Kuva-yi Milliye’nin disiplinsiz olması
C) Kuva-yi Milliye’nin bazı olumsuz davranışları
D) Kuva-yi Milliye’nin Osmanlı yönetimince idare edilmesi
18. TBMM açıldıktan sonra Anadolu'da ayaklanmaların çıkarılmasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düzenli orduya katılmama
B) TBMM'ni ortadan kaldırmak
C) Halkın din duygularını sömürme
D) Boğazları ele geçirme
.................................................................................................................................................................................................
....................................
|