a.She might still be waiting for us at the station. b.Maybe she will be waiting for us at the station.
02 -- Bugün hava soğuktu; paltonu giymeliydin / giymiş olmalıydın.... (Akşam oldu: eve döndük; evde konuşuyoruz)
a.It was cold today. You might have worn your coat... b.It was cold today. You should have worn your coat...
03 -- Bugün hava soğuk; paltonu giymeliydin / giymiş olmalıydın... (Kişi şu anda karşımda -- "to wear" ve "to put on" arasındaki büyük anlam farkını değerlendiriniz)
a.It is cold today; you must wear your coat... b.It is cold today; you should be wearing your coat... (veya) You should have worn your coat...
04 -- Bu kadar çok alkol tüketmemelisin. Sağlığını düşünmelisin...
a.You ought not to consume so much alcohol. You should think of your health... b.You wouldn't consume so much alcohol. You must think of your health...
05 -- Hayır, yarın yapamam. (İradem dışında engeller olacak)
a.No, I won't be able to do it tomorrow. b.Sorry, I can't do it tomorrow.
06 -- Şimdi gitmek zorundayım. (İradem dışında zorunluluk)
a.I have to leave now. b.I must leave now.
07 -- Sokaklar ıslak bu sabah... Demek ki gece yağmur yağmış.
a.The streets are wet this morning. It must have rained last night... b.The streets are wet this morning. It should have rained last night...
08 -- Bugün öğleden sonra gelebilir... (Zayıf olasılığı tercih edin)
a.She may come this afternoon... b.She might come this afternoon...
09 -- Bugün öğleden sonra gidebilir... (İzin veriyorum)
a.She may leave this afternoon. b.She should leave this afternoon.
10 -- Eğer ambulans daha erken gelebilmiş olsaydı, hayatı kurtarılabilirdi...
a.If the ambulance had arrived a little earlier, his life might have been saved. b.If the ambulance had arrived a little earlier, his life must have been saved.