01 --Ben böyle bir durumda yalan söyleyemem. Sen söyleyebilir misin? Ben böyle birşey zaten yapmam. Sen yapar mısın?
a.I can't tell a lie in such a situation. Can you? And I shouldn't, anyway. Should you? b.I couldn't tell a lie in such a situation. Could you? And I wouldn't, anyway. Would you?
02 -- Fiatlar, kemer sıkma önlemlerine, hükumetin istediği ölçüde tepki vermeyebilir...
a.Prices ought not to respond to the austerity measures as much as the government should like them to. b.Prices might not respond to the austerity measures as much as the government would like them to.
03 -- Hadi eve gidelim, olur mu?...
a. Let's go home now, shall we? b.Let's go home now, will we?
04 -- Ben şimdi ne yapacağım, n'olacağım?!(Kendi kendine sorulan bir soru veya üzüntü anlatımı olarak)
a.What would I rather be now? b.What shall I do now?
05 -- Onu her terketmeye kalkıştığımda, odasına kapanır ağlamaya başlardı...
a.Every time I tried to leave her, she would lock herself up and start to cry. b.Every time I tried to leave her, she had to lock herself up and start to cry.
06 -- Adaylar sınav salonuna başvuru kitapları getiremezler. (Buna "mezun" değillerdir -- izin verilmez)
a.Candidates may not bring reference books into the examination room. b.Candidates are not able to bring reference books into the examination room.
07 -- Henüz gelmedi; geç kalmasına neden olan birşeyler olsa gerek. (Mantıksal çıkarsama)
a.She hasn't come yet. There must be something causing the delay. b.She hasn't come yet. There should be something causing the delay.
08 -- Zamanında başlamış olsalardı, şimdiye değin bitirmiş olabilirlerdi... (Ama bitiremediler)
a.They might have finished the job by now if they had started on time... b.They could not have finished the job by now if they had started on time...
09 -- Aslında / meğer bunca zahmete girmem hiç gerekmiyormuş. Ama bunu sonradan anladım... (Bu arada olan oldu, yapacağımı yaptım. Hepsi boşunaymış / boşa gitti)
a.It seems that I needn't have gone into all that trouble after all... b.It seems that I didn't have to go into all that trouble after all...
10 -- Saat neredeysa sekiz: Şimdiye değin oraya varmış olacaklardır.(Ulaşmış oldukları kanısındayım)
a.It is almost 8 o'clock. They will arrive there now. b.It is almost 8 o'clock. They will have arrived there by now.